Ne Diyorduk Abi ?: Temmuz 2008

29 Temmuz 2008 Salı

Medinenin Gülü


Andım yine seni, her şey yadımdan silindi
Hayalin gölümün tepelerinde gezindi
Bu bir serap olsa da, hafakanlarım dindi
Andım yine seni, her şey yadımdan silindi

Ufku dolduruyor, yetiyor, başka şey göremiyorsun
Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam
Ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam
Bir yolunu bulup gölünden içeri aksam
Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam

Anladım vasfına ermek artık çok geç, saçlar bembeyaz
Hicranla yanan gölüm durmadan inleyecek
İnleyip, en taze hislerle hep bekleyecek
Yaş olsa da, ben taze hislerle yollardayım
Anladım, vasfına ermek artık çok geç

Kalbim, bir güvercin kalbi gibi titrerken ardından
Ne olur, sana ulaşmak için kanadından bana bir tüy ver
Pervaz edeyim hep ardından
Kalbim, bir güvercin kalbi gibi titrerken ardından

Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül
Gel, o baytan renklerinle gölüme dökül
Vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül
Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül

Mecnun gibi arkandan koşan kulun olayım
Bir kor saç içime, ocaklar gibi yanayım
Sensiz geçen bu acı Rüyadan uyanayım
Mecnun gibi arkandan koşan kulun olayım

Aklım, uzakta kaldığı günleri saymakta
Asker gibi ne zaman terhis
Ruhuma sisli dumanlı bir kasvet yaymakta
Göster çehreni ki, güneş guruba kaymakta
Aklım, uzakta kaldığı günleri saymakta.

Kandilin mübarek olsun kontes !

15 Temmuz 2008 Salı

Şimdi Uzaklardasın


şimdi uzaklardasın..
gönül hicranla doldu..
hiç ayrılamam derken
kavusmak hayal oldu..

sevda bahçelerinin
çiçekleri hep soldu..
çiçekleri hep soldu..
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu..

Z.Mürün

Allah rahmet etsin Zeki MÜREN "şimdi uzaklardasın" diyor şarkısında. Bende manasız bir samimiyetsizlikle ne zaman yakında olduki diyorum.

Uzak nerdedir acaba?
Şimdi nerdedir acaba?

11 Temmuz 2008 Cuma

Acıya Alışmak ve Onunla Yaşamak

Şimdi fotoğrafla başlık ne alaka diyebilirsiniz, hatta demelisinizde. Kafamda konu kurgulanırken baktığım fotoğraf bu olduğu için ekliyorum sadece. Yoksa artı veya eksi konuya katacağı birşey yok fotoğrafın.. konununda okuyana katacağı artı veya eksi birşey olmadığı gibi. Hazır lafı geçmişken fotoğrafada değinmeden olmaz ozaman. Fotoğraftaki köprü adana seyhan nehri üzerindeki asma köprülerden biri sadece. Nehir boyunca bu asma köprülerden 4 tane vardır. Seyhan ve yüreğir ilçelerini bir birine bağlıyor bu köprüler. estetik adına hiç bir havası olmamasına rağmen akşam ışıkları yandığında fotoğrafta göründüğü gibi güzel görüntü ortaya çıkabiliyor. Tabi fotoğrafını çekecek kişinin hangi açıdan nasıl çekeceğini bilmesi gerek. Bende nekadar güzel kadrjlayıp nekadar iyi sunabildiğim size kalmış. Kareyi beğenilerinize sunarak asıl konumuza dönüyorum.
Uzun zaman acı çekerek yaşayan birinin günün birinde mutlu olma durumunu düşündüm biran. Acıya alışmış, acıyı anlatan şiirleri müptalası olmuş, acı dolu şarkılarda mutlu olmayı öğrenmiş biri. Yani bir nevi mazoşist yaşam biçimi ( Çokmu entel oldu lan bu terim?). Hani günün birinde pat diye mutlu olacağı bir ortamda bulduğunda kendisini nasıl hisseder acaba diye düşündüm bir an. Muhtemel olarak büyük bir boşlukta hissedecektir kendini kişi.
Acıyla yaşamasına neden olan durumun burukluğu ve arkasından alışılmış acı duygusunun getirisiyle acısız mutluluğa (Buda nasıl bir terim olduysa) uzun bir süre alışamayacaktır muhtemelen. Kronik bir rahatsızlık haline gelmişseki bu durum mağrur ve dik duruş sahibi olmuş gibi hissediyorsa acı duygusunu, mevzu derinlemesine kişide iz bırakmış demektir. Etrafına mutlu olduğunu hissettirdiği anda acının getirisiyle üzerine yüklenmiş mağrur ve gururlu yapısının bozulacağını düşünebilir ki bu mağrur yapının kendisinden başka kimsenin farkında olmadığıda vardır. Yani efenim konu ne kadar saçma görünsede bazı yaşanılmış duygularında ardından yaşanılabilecek bir durum olduğunu düşünüyorum bunun...
Haklı veya haksızlık payımın nekadar olduğunu geçmişte yaşadığınız acılarla ölçebilirsiniz..


"Yeri gelmiş acıyada gülmüşsem, sana olan sevdamdandır bilesin"

5 Temmuz 2008 Cumartesi

Muzip 2

Kare tamamen enstantane ve hazırlıksız yapılmıştır.. Modellerin pozları tamamen direktif dışında olan doğal halleridir.
Çocuk olmak vardı lan diyoruz ve bitiriyoruz

3 Temmuz 2008 Perşembe

Buda Bana Kapak Olsun


Çalışmanın içinde bulunduğu sayfada yani burda karamsar sözler sarfedip o anki ruheti haliyemi yansıtmıştım. Yaptığım çalışmaya yansıttığım düşüncemdekiydi belkide ama en nihayetinde karamsar bir düşünceydi ve ne yapıldığı pek bilinmeyen bir durum vardı ortada. Hayat desturu edindiğim fotoğrafçılık mesleğinde ileriye dönük adımlar yapma hedefi ve hayalleri içerisindeyken karşılaştığım ve gitmek istediğim yere biraz daha beni yaklaştıran bu karamsar karenin bana vermiş olduğu hiç bir haz yok şuanda. Nedenini benimde bilmediğim bir durgunluk, sıkıntı ve umutsuzluk var sadece. Bu çalışmaya her baktığımda akıla düşecek olanın getirisidir heralde bu umutsuzluk.. Hiçbir kelimenin kifayet olamayacağı durumun yaşanılmış duygusunun sıkıntısı içerisinde sürüklendiğim umutsluzluktu bu. Adı gibi düştüğü durumda aynı olan insan misali.. ve nietzsche'ninde söylediği gibi ''umut sadece işkencenin süresini arttırır.''

10 haziran 2008 tarihinde yapmış olduğum çalışma Photoworld dergisinin temmuz sayısına kapak olmuştur..
İlham veren kişiye armağan olsun.