Ne Diyorduk Abi ?: Yanmak Vakti

18 Eylül 2008 Perşembe

Yanmak Vakti

Biliyorum uzun zamandır fotoğraf eklemiyor sallamıyordum bu sayfaları. Biraz sıkıntı birazda üşengeçlik artık adını ne koyarsanız o ruh hali üzerimdeydi ve hiçbirşey eklemek istemiyordum.
Fotoğraf arşivim günden güne büyümeye devam ede dursun bazı karelerde düşündüğüm kompozisyonu uygularken çok zevk aldığımı söyleyebilirim. Mesala bu kare yi çekmeden önce Mehmet AKAR ın Yanmak Vakti adlı kitabından esinlenmiştim. Kitabı okuyanlarınız vardır mutlaka. Yoksa bile Okumanızı tavsiye ederim kendiniz bulacağınız belkide kendinizde kaybettiklerinizi bulacağınız bir çok şey var kitapta.. Okumaktan hoşlanmayanlar içinde bir not düşeyimki öyle 600/700 sayfalık bir kitap değil ufak bir azimle 2 günde rahatça bitirebileceğiniz bir kitap.. Kitaptan ufak bir hikayeyi BURDAN okuyabilirsiniz...
Gelelim fotoğrafa çekim anında kurgulandı aslında fotoğrafı çekmek. Denklanşöre şuursuza bastığım ve iki ufak kızın absürt pozları arasında kaybolan zamanın içinde elektiriklerin kesilmesinden sonra ortalığı kaplayan karanlığı aydınlatan mum ışığa gözümün takılmasından sonra aklıma birden ve neden olduğunu anlamadığım bir şekilde Yanmak Vakti geldi. Çok sevdiğimden ötürü yanan herşey bana bu kitabı anımsatır son zamanlarda.
Mumu elime aldıktan sonra nasıl istiyorsan öyle poz ver dediğim kızlardan biri bana aklımdakinide geçen pozlar vermeye başladı kurguma en büyük katkıyı yapıyordu..
tek elle çekmek zorunda kaldığımdan ufak bir netlik kaybı yaşasamda istediğim kareyi elde ettim. Tek olmuyormuş çift olmak tek olmaktan herzaman daha iyi geliyor bana. Bunu fotoğrafı tek elimle çekerken daha iyi anladım. Nasılki görmek için iki göz duymak için iki kulak gerekliyse hayatın en önemli unsurları için herzaman çift olmak iki kişi olmak gerekiyor diye düşünüyorum..

Hiç yorum yok: